Bipolar Bozukluk Tedavisi

Eskiden manik depresif olarak bilinen bipolar bozukluk, ruh halini etkileyen iki uçlu bir hastalıktır. Bu bozukluk, kişinin duygusal durumlarında aşırı dalgalanmalar yaşamasına neden olur. Bipolar bozukluğu olan kişilerde uç olarak adlandırılan iki temel dönem vardır: depresyon ve mani. Depresyon dönemi, kişinin kendini sürekli olarak mutsuz hissettiği, enerji eksikliği ve ilgi kaybıyaşadığı bir dönemdir. Mani dönemi ise aşırı enerjik, hareketli olma ve özgüvende artış hali olarak tanımlanır. Daha az şiddetli mani hipomani olarak bilinir. Bipolar bozukluk tedavisi; ilaç tedavisi, psikolojik tedavi ve yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir.

Bipolar bozukluk, toplumda yaygın bir ruh sağlığı sorunudur ve tedavi edilmediğinde kişinin hayat kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Bipolar bozukluğun mani ve depresyon dönemleri arasında genellikle normal ruh hali dönemleri de olabilir. Ancak bu dalgalanmalar kişinin günlük yaşamını, işini ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.

Bipolar Bozukluk Kimlerde Görülür?

Bipolar bozukluk oldukça yaygındır ve ortalama her 100 kişiden birinde bulunmaktadır. Her yaşta ortaya çıkabilir, ancak genellikle 15 ile 19 yaşları arasında gelişir ve nadiren 40 yaşından sonra gelişir. Geçmiş bilgilere göre erkekler ve kadınların etkilenme oranı aynıdır. Bipolar bozuklukta duygudurum dalgalanmaları her kişide farklılık gösterir.

Bu bozukluk, sosyal ve ekonomik durumu ne olursa olsun herkesi etkileyebilir. Bununla birlikte, stresli yaşam olayları, ailede bipolar bozukluk öyküsü ve diğer psikiyatrik bozukluklar bu hastalığın gelişme riskini arttırabilir. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, madde kullanımı ve hormonal değişiklikler de bipolar bozukluğun tetikleyicileri arasında yer alabilir.

Bipolar Bozukluk Sebepleri Nelerdir?

Bipolar bozukluk sebepleri kesin nedeni bilinmemekle birlikte; aşırı stres ve yaşamı kötü yönde değiştiren olayların var olması, ailesel ve çevresel faktörlerin katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık, beyin kimyasındaki dengesizlikler ve travmatik yaşam deneyimleri de bipolar bozukluğun gelişiminde önemli rol oynar.

Sebepler arasında nörotransmitter dengesizlikleri de bulunmaktadır. Beyindeki kimyasal maddeler olan nörotransmitterlerin anormal seviyelerde olması, duygudurum düzenlemelerinde sorunlara yol açabilir. Bunun yanı sıra, çevresel faktörler ve yaşam olayları da bipolar bozukluğun ortaya çıkmasında etkili olabilir. Örneğin, sevilen birinin kaybı, boşanma veya iş kaybı gibi stresli yaşam olayları, bipolar bozukluğu tetikleyebilir.

Bipolar Bozukluk Tipleri

Bipolar bozukluk tipleri dörte ayrılır:

  1. Bipolar I Bozukluk: En az bir mani dönemi ve genellikle majör depresyon dönemleri ile karakterizedir. Mani dönemi ciddi olabilir ve hastaneye yatış gerektirebilir. Bu tip bipolar bozukluk, mani dönemlerinin şiddetli olduğu ve kişinin işlevselliğini ciddi şekilde etkilediği bir durumdur.
  2. Bipolar II Bozukluk: Majör depresyon dönemleri ve hipomani dönemleri ile karakterizedir. Hipomani, mani kadar şiddetli değildir ve işlevselliği daha az etkiler. Bipolar II bozukluk, genellikle daha hafif mani belirtileri ile kendini gösterir, ancak depresyon dönemleri daha uzun ve şiddetli olabilir.
  3. Siklotimi: Daha hafif depresyon ve hipomani belirtileri ile karakterizedir. Bu belirtiler, en az iki yıl süren sürekli bir model gösterir. Siklotimi, tam anlamıyla mani veya majör depresyon kriterlerini karşılamayan, ancak sürekli dalgalanan ruh hali dönemleri ile tanımlanır.
  4. Diğer Belirtilen ve Belirtilmeyen Bipolar ve İlgili Bozukluklar: Bipolar bozukluğun tipik belirtilerine sahip olmasına rağmen, belirli bir kategoriye uymayan durumları kapsar. Bu kategori, diğer bipolar belirtilerini içeren ancak tam olarak Bipolar I, Bipolar II veya Siklotimi kriterlerini karşılamayan durumları kapsar.

Bipolar Bozukluk Evreleri Nelerdir?

Depresyon Evresi

Depresyon evresi, en basit haliyle insanın kendisini 15 günden fazla mutsuz hissetme hali olarak tanımlanır. Bir depresyon atağı sırasında, potansiyel olarak intihar düşüncelerine yol açabilecek aşırı değersizlik ve suçluluk duyguları olabilir. İleriki zamanlarda bir manik dönem geçirmeden önce (bazen yıllar sonra) başlangıçta kişiye klinik depresyon teşhisi konabilir, ardından bipolar teşhisi konabilir.

Depresyon evresinde kişi, günlük aktivitelerini yerine getirmekte zorlanabilir, enerji eksikliği ve ilgi kaybı yaşayabilir. Uyku düzeninde bozulmalar, iştah değişiklikleri ve konsantrasyon sorunları da bu dönemin belirtileri arasında yer alır. Depresyon dönemi, kişinin kendine olan güvenini zedeleyebilir ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.

Mani Evresi

Bipolar bozukluk mani evresi süresince hasta kendini çok mutlu hissedebilir ve çok fazla enerjisi, iddialı planları ve fikirleri olabilir. Ödeyemeyeceği ve normalde istemeyeceği şeylere büyük miktarlarda para harcayabilirler. Aşırı yemek, çok az uyumak, çok konuşmak ve çabuk sinirlenmek de bu evrenin özelliklerindendir. Kendilerini çok yaratıcı hissedebilir ve bu durumu anormal olduğunu fark etmeden bundan memnun kalabilirler. Bununla birlikte, halüsinasyon yaşayabilirler ve içinde bulundukları durumu fark edemeyebilirler.

Mani dönemi, kişinin sosyal ve iş hayatını ciddi şekilde etkileyebilir. Kişi, mantıksız riskler alabilir ve bu dönemde yaptığı davranışlar sonrasında pişmanlık duyabilir. Mani dönemi, kişinin karar verme yetisini zayıflatabilir ve aşırı hareketlilik, dikkatsizlik gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Bipolar Bozukluk Tedavisi

İlaç Tedavisi

Mani, hipomani (daha az şiddetli mani) ve depresyon ataklarını önlemek için hastalar ilaç kullanabilirler. Bu ilaçlar duygudurum düzenleyiciler olarak bilinir ve her gün düzenli bir şekilde belirli bir süre kullanılır. Duygudurum düzenleyiciler arasında lityum, antikonvülzanlar ve antipsikotik ilaçlar yer alır. Bu ilaçlar, belirtileri kontrol altına almak ve ruh hali dalgalanmalarını stabilize etmek için kullanılır.

Psikolojik Tedavi

Bipolar bozukluk tedavisi süresince depresyonla başa çıkılmasına yardımcı olabilecek ve ilişkileri nasıl geliştirmesi konusunda tavsiyeler veren psikoterapi gibi tedaviler uygulanabilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve aile terapisi, bipolar bozukluğu olan kişilerde yaygın olarak kullanılan psikoterapi yöntemleridir. Bu terapiler, hastaların düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olabilir ve duygusal tepkilerini daha iyi yönetmelerini sağlar.

Yaşam Tarzı Tavsiyeleri

Düzenli egzersiz yapmak, size başarı hissi veren zevk alınan aktiviteleri planlamak, sağlıklı beslenmek ve düzenli uyumak gibi yaşam tarzı değişiklikleri bipolar bozukluk tedavisi sürecinin bir parçasıdır. Stres yönetimi teknikleri, meditasyon ve yoga gibi aktiviteler de hastalığın belirtilerini hafifletebilir. Ayrıca, alkol ve madde kullanımından kaçınmak da önemlidir.

Bipolar Bozukluk Geçer mi?

Bipolar bozukluk kronik bir durumdur ve tamamen geçmez. Ancak, doğru tedavi ve destek ile semptomlar kontrol altına alınabilir ve kişiler normal bir yaşam sürebilirler. Tedaviye devam etmek ve doktor tavsiyelerine uymak, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırabilir.

Bipolar bozuklukla yaşamak, belirli yaşam tarzı değişiklikleri ve sürekli bir tedavi planı gerektirir. Hastalar, düzenli doktor kontrolleri ve ilaç kullanımı ile belirtileri yönetebilirler. Ayrıca, destek grupları ve aile desteği de bipolar bozukluk tedavisi sürecinde önemli rol oynar.

Bipolar Bozukluk Genetik mi?

Bipolar bozukluk, genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığı bir hastalıktır. Ailede bipolar bozukluk öyküsü olan kişilerde bu bozukluğun gelişme riski daha yüksektir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörlerle birleştiğinde riski arttırabilir.

Genetik araştırmalar, bipolar bozukluğun ailelerde yaygın olarak görüldüğünü ve belirli genetik varyantların bu hastalığa yatkınlık oluşturabileceğini göstermektedir. Ancak, genetik faktörler tek başına bipolar bozukluğun gelişimini açıklamak için yeterli değildir. Çevresel faktörler ve yaşam deneyimleri de bu bozukluğun ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.

Bipolar Bozukluk ve Gebelik

Bipolar bozukluk, diğer tüm ruh sağlığı sorunları gibi, hamilelik sırasında daha da kötüleşebilir. Gebelik sırasında hormonal değişiklikler ve stres, bipolar bozukluğun belirtilerini tetikleyebilir. Ancak, ihtiyacınız olursa uzman yardımı almak gerekir. Hamilelik sırasında ilaç kullanımı ve tedavi yöntemleri doktor kontrolünde dikkatlice planlanmalıdır.

Gebelik sürecinde bipolar bozukluğu olan kadınlar, doktorları ile düzenli olarak iletişimde olmalı ve tedavi planlarını gözden geçirmelidir. Bazı ilaçlar, fetüs üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir, bu nedenle tedavi sürecinde dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Ayrıca, doğum sonrası depresyon riskini azaltmak için doğumdan sonra da uygun tedavi ve destek sağlanmalıdır.

Uzman Doktor MEHMET FATİH TAŞTAN'dan görüntülü online psikiyatri randevusu almak için tıklayın...